PAEM ÖĞRENCİ ADAYLARININ GENEL OLARAK POLİSLİK MESLEĞİNE ALIMINDA ELEME VE MÜLAKAT SÜRECİ

PAEM ÖĞRENCİ ADAYLARININ GENEL OLARAK POLİSLİK MESLEĞİNE ALIMINDA ELEME VE MÜLAKAT SÜRECİ

Ülkemizin polis ihtiyacını karşılamak, polis olmak isteyenleri belirli eğitimlerden geçirerek polislik mesleğine hazır hale getirmek adına merkezler kurulmuştur. Ülkemizde bulunan bu merkezler: POMEM, PMYO, PAEM adlandırılır. Bu merkezler hakkında kısa bir bilgi edinirsek:

  • Polis Meslek Eğitim Merkezleri (POMEM) (Polis yetiştirir ve 6 ay eğitim verilir.)
  • Polis Meslek Yüksekokulları (PMYO) (Polis yetiştirir ve 2 yıl eğitim verilir.)
  • Polis Amirleri Eğitim Merkezi (PAEM) (Komiser yetiştirir ve 11 ay eğitim verilir.)

1)         PAEM ÖĞRENCİ ADAYLARININ MESLEĞE ALIM SÜRECİ

PAEM öğrenci adaylarının Polis Amirleri Eğitim Merkezleri’ne alımını düzenleyen Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitim Merkezleri’ne Giriş Yönetmeliği aşağıdaki gibidir.

Görüldüğü üzere PAEM’e öğrenci adaylığı için aranan şartlar yukarıdaki mevzuatta açıklanmıştır.

  1. Sınav Komisyonlarının Oluşturulması
  2. Ön Sağlık Kontrolü
  3. Fiziki Yeterlilik Sınavı
  4. Mülakat Sınavı
  5. A) ÖN SAĞLIK KONTOLÜ

Bu süreçte önce sınav komisyonları oluşturulduktan sonra ön sağlık şartları aşamasına geçilir. Öğrenci adayları ön sağlık kontrolünden geçirilir. Bu kontrol Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği hükümlerine göre yapılır.

Ön sağlık kontrolü sonrasında adaylar hakkında “Polis Meslek Eğitim Merkezi Öğrenci Adayı Olur” veya “Polis Amirleri Eğitim Merkezi Öğrenci Adayı Olamaz” şeklinde karar verilir. Hakkında “Öğrenci Adayı Olamaz” şeklinde karar verilen adaylar, fiziki yeterlilik ve mülakat sınavı aşamalarına geçemezler. Bu karara karşı ayrıca İdare Mahkemesinde dava açmak mümkündür. Bu aşamada başarılı olan adaylar fiziki yeterlilik sınavı aşamasına geçmeye hak kazanır.

  1. B) FİZİKİ YETERLİLİK SINAVI

Ön sağlık kontrolünü geçen adaylar fiziki yeterlilik sınavına alınırlar. Fiziki yeterlilik sınavı; Polis Akademisince belirlenecek kriterler çerçevesinde yapılır. Erkek ve kadın adayların sınavları farklı kriterlere göre değerlendirilir. Başarılı olmak için yüz tam puan üzerinden en az altmış puan almak gereklidir.

  1. C) MÜLAKAT SINAVI

Polis Amirleri Eğitim Merkezleri (PAEM) öğrenci adayları fiziki yeterlilik sınavını başarıyla geçerek mülakat sınavına girmeye hak kazanır. Genel sıralamaya oransal olarak en fazla etki eden aşama bu aşamadır.

Yönetmeliğe göre mülakat komisyonunda, adayların hal ve hareketlerinin psikolojik açıdan değerlendirmesini yapmak üzere psikolog veya rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümü mezunu bir üye görevlendirilmeli ve bu değerlendirme mülakat komisyonu ile paylaşılmalıdır.

Yine yönetmeliğe göre “Adaylara, Soru Hazırlama Komisyonunca hazırlanıp Soru Denetleme Komisyonunca uygun görülen soruların yazılı olduğu bir kart çektirilir. Konu hakkında düşünmesi ve sunum yapması için süre verilir. Konu ile ilgili komisyonca adaya sorular sorulabilir.”

Değerlendirmede adayın;

  1. a) Konu hakkında bilgi düzeyi,
  2. b) Kendisinden istenileni kavrama,
  3. c) Özgüveni,

ç) İfade etme yeteneği,

  1. d) Beden dilini kullanma becerisi,

olmak üzere beş ayrı kritere göre ve her bir kriter yirmi puan olmak üzere toplam yüz tam puan üzerinden yapılır. Adayın mülakat sınavından başarılı olabilmesi için yüz puan üzerinden en az yetmiş puan alması gerekir.”

Görüleceği üzere bir adayın mülakat aşamasını da başarı ile geçebilmesi için yüz tam puan üzerinden en az 70 puan alması gerekmektedir. Aksi takdirde aday başarısız sayılır ve bu aşamada elenmiş olur.

2) SINAV SONUCUNUN BELİRLENMESİ, GENEL PUANIN TESPİTİ VE İLANI

Ön sağlık kontrolünden geçen, fiziksel yeterlilik sınavından en az 60 puan alan ve son olarak mülakat sınavından en az 70 puan alan Polis Amirleri Eğitim Merkezleri (PAEM) öğrenci adayları tüm aşamalardan başarıyla geçmiş sayılır ve başarı sıralamasının belirlenmesi açısından genel puanı hesaplanır.

Yönetmeliğe göre Adayların başarı sıralamasına esas PAEM giriş puanı; adayın KPSS puanının % 25’i, fiziki yeterlilik sınavı puanının % 25’i ve mülakat sınavı puanının % 50’sinin toplamıdır. Başarı sıralaması puanında eşitlik olması halinde sırasıyla; KPSS’den alınan puan, mülakat puanı, fiziki yeterlilik puanının yüksekliği esas alınır. Bunlarda da eşitlik olması halinde yaşı küçük olan aday tercih edilir.

Görüldüğü üzere genel başarı sıralamasını etkilen en önemli unsur %50 oranla mülakat sınavı puanıdır. Sınav sonuçları Polis Akademisi Başkanlığınca ilan edilir. Asil, yedek ve başarısız olmak üzere ayrı ayrı sınav sonuç listesi düzenlenir. Buna göre sınav sonucu “başarısız” olarak ilan edilen adayların asil veya yedek sıralamasına giremeyip fiziksel yeterlilik sınavından 60 puanın altında veya mülakat sınavından 70 puanın altında aldığı anlaşılır.

3) MÜLAKAT SONUÇLARINA İTİRAZ SÜRECİ

Anayasa MADDE 125- İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.

Bu hüküm ile ifade edilmek istenen etkili bir yargısal denetimin sağlanmasıdır. Bu nedenle Polis Amirleri Eğitim Merkezleri (PAEM) öğrenci adaylarının bu sınavlarda başarısız sayılma işleminin de tüm idari işlemlerin yargısal denetiminde olduğu gibi yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden yargısal denetiminin yapılabilmesi gerekmektedir.

4) MÜLAKAT SINAVI SONUCUNDAN DOLAYI İLİŞİĞİ KESİLEN ADAYIN MÜLAKAT SINAV SONUCUNA İTİRAZ ETMESİ İÇİN GÖREVLİ MAHKEME NERESİDİR?

Polis Amirleri Eğitim Merkezleri (PAEM) öğrenci adaylarının mülakat sonucunun elverişli olmamasına karşılık adaylar 2577 sayılı ve 20/1/1982 Resmî Gazete tarihli İdari Yargılama Usulü Kanununa göre idare mahkemesine yürütme durdurma istemli iptal davası açmalıdır.

5) MÜLAKAT SINAVI SONUCUNDAN DOLAYI İLİŞİĞİ KESİLEN ADAYIN MÜLAKAT SINAV SONUCUNA İTİRAZ ETMESİ İÇİN YETKİLİ MAHKEME NERESİDİR?

Polis Amirleri Eğitimi Merkezi (PAEM), Polis Meslek Eğitim Merkezleri (POMEM) ve Polis Meslek Yüksekokulları (PMYO) öğrenci adaylarının mülakat sonucunun elverişli olmamasına karşılık adayların açacağı dava 2577 sayılı ve 20/1/1982 Resmî Gazete tarihli İdari Yargılama Usulü Kanununun 32. maddesinin birinci fıkrasına göre “İdari Davalarda Genel Yetki başlığı altında” şu şekilde belirtilmektedir:

Madde 32 – 1. Göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu Kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesi, dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir.

Buna göre mevcut idari merciin olacağı yer ezcümle PAEM, PMYO ve POMEM kurumlarının bulunduğu şehirdeki idare mahkemesi, mülakat sınavının sonucu nedeniyle ilişiği kesilen adayın açacağı davada yetkili mahkemedir.

6) DAVA AÇMA SÜRESİ NEDİR?

Polis Amirleri Eğitim Merkezleri (PAEM) öğrenci adaylarının ön sağlık kontrolünü ve fiziki yeterlilik sınavını geçmesi sonrası girdiği mülakat sınavının sonucuna itiraz etme yolu açıktır. Böyle bir itirazda bulunmak isteyen kişi 2577 sayılı ve 20/1/1982 Resmî Gazete tarihli İdari Yargılama Usulü Kanununa göre 60 gün içinde, İdare Mahkemesine, yürütme durdurma istemli iptal davası açmalıdır. Bu süre hak düşürücü süredir. Geçirilmesi durumunda dava açma hakkı son bulur.

 

7) YÜRÜTMENİN DURDURULMASI ŞARTLARI NELERDİR?

İdari yargılamada yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için şu şartların gerçekleşmiş olması gerekir:

  • İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararlar doğmalıdır.
  • İdari işlemin açıkça hukuka aykırı olması gerekir.
  • Yürütmeyi durdurma kararı verilmesinin davacı tarafından istenmesi gerekir.
  • Davalı idarenin savunmasının alınması gerekir veya savunma süresinin geçmesi gerekir. Ancak uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemler hakkında yürütmeyi durdurma kararı idarenin savunması alınmadan verilebilir. Ancak kamu görevlileri hakkında tesis edilen arama, naklen atama, görev ve unvan değişikliği, geçici veya sürekli görevlendirmelere ilişkin idari işlemler, uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerden sayılmaz.
  • Yürütmenin durdurulması kararı teminat karşılığında verilir. Ancak durumun gereklerine göre teminat aranmayadabilir.
  • Olağanüstü hallerde, kanunla yürütmenin durdurulması kararı verilmesi sınırlanabilir (AY m.125/6.)
  • Yukarıda sayılan şartların gerçekleşmesi halinde yürütmeyi durdurma kararı verip vermemek mahkemenin takdirindedir. Yürütmeyi durdurma kararı verilebilmesi için gereken koşullar sağlansa bile mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermek zorunda değildir. Yürütmeyi durdurma kararı gerekçeli olarak verilmektedir. Gerekçede ise idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka aykırı olduğu veya olmadığı ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkânsız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur.

8) MÜLAKAT SINAVI SONUCUNA İTİRAZ DAVASI AÇILMASINA İLİŞKİN EMSAL KARARLAR

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/2763 E.  ,  2021/3157 K.

Polis memuru olan davacının 09/02/2016 tarihinde yapılan Polis Amirleri Eğitimi Merkezi ilk derece amirlik eğitimi mülakat sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesi istemi ile,

Bu işlemin dayanağı olan, 16/7/2015 tarih ve 29418 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği’nin 19. maddesinin 2., 3. ve 4. fıkralarının iptali istenilmektedir.

Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği’nin 19. maddesinin 2., 3. ve 4. fıkraları yönünden yapılan inceleme;

Dava konusu Yönetmeliğin 19. maddesinin 2. ve 3. fıkrasında mülakat sınavının usul ve esasları ile mülakat sınav komisyonun vereceği kararların değerlendirme ve karar formuna işleneceği düzenlenmiş olup, söz konusu fıkralara göre adayların psikolojik yeterliliğinin; duygusal dengesizlik, dışa dönüklük, uyumluluk, sorumluluk, açıklık ve adayın polislik mesleğine istekli olması kıstaslarına göre psikolog veya rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümü mezunu üye tarafından değerlendirileceği ve bu değerlendirmenin mülakat komisyonu ile paylaşılacağı, adaylara, Başkanlıkça belirlenecek soruların yazılı olduğu bir kart çektirileceği, konu hakkında düşünmesi ve sunum yapması için süre verileceği, konu ile ilgili komisyonca adaya sorular sorulabileceği, değerlendirmede adayın; konu hakkında bilgi düzeyi, kendisinden istenileni kavrama, özgüveni, ifade etme yeteneği ve beden dilini kullanma becerisi olmak üzere beş ayrı kritere göre ve her bir kriter yirmi puan olmak üzere toplam yüz tam puan üzerinden yapılacağı, adayın mülakat sınavından başarılı olabilmesi için yüz puan üzerinden en az yetmiş puan alması gerektiği ve Mülakat sınavı komisyonunun başarılı olan adaylar hakkında “Polis Amirleri Eğitimi Merkezi öğrenci adayı olur”, başarısız adaylar hakkında “Polis Amirleri Eğitim Merkezi öğrenci adayı olamaz” kararı vereceği ve bu kararları karar ve değerlendirme formuna işleneceği düzenlenmiştir. Hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde, alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı kuşkusuzdur. Normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunmakta, daha sonra gelen kanunlar ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleri düzenleme yetkisini Anayasa’dan, yönetmelikler ise kanun ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinden almaktadır. Dolayısıyla; bir normun, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesi mümkün bulunmamaktadır. İdare tarafından üst hukuk normlarına uygun olarak hazırlanan yönetmelik hükmüyle davalı idare bünyesinde ilk derece amirlik eğitimini alacak personelin seçiminde objektif kriterlerin esas alındığı anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilenler ışığında dava konusu Yönetmeliğin 19. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında üst hukuk normlarına ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Diğer taraftan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinde sözlü sınav ibaresine yer verilmişken, dava konusu Yönetmelikte mülakat şeklinde düzenleme yapıldığı ve söz konusu fıkrada mülakat sınavının usul ve esaslarının düzenlendiği görüldüğünden bu durumun hukuka aykırı olup olmadığı da ayrıca tartışılması gereken bir konudur. Anayasa Mahkemesinin 18/05/2011 tarih ve E:2008/7, K:2011/80 sayılı kararında, mülakatı; bir kişinin davranış ve düşünceleri üstüne bilgi edinmek amacıyla sorulu cevaplı görüşme yapılarak ilgilinin muhakeme gücünü, bir konuyu kavrayıp özetleme ve ifade yeteneğini, genel ve fiziki görünümünü, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğunu ve liyakatini, yetenek ve kültürünü, çağdaş bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığını puan vermek suretiyle değerlendirme yöntemi olarak tanımlamış ve söz konusu Mahkemenin 04/12/2014 tarih ve E:2014/99, K:2014/181 sayılı kararında sözlü sınav da benzer şekilde tanımlanmış, aynı kararda sözlü sınav ile mülakatı aynı anlamda kullanılmıştır. 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu incelendiğinde Kanun koyucunun çeşitli maddelerde sözlü sınav ve mülakat sınavları ibarelerini kullandığı ve bu ibarelerin birbirinden farklı olarak değerlendirilmediği, aynı anlamda kullandığı görülmekte olup, her ne kadar 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinde sözlü sınav ibaresine yer verilmişse de dava konusu Yönetmelikte mülakat sınavı olarak düzenlenmesinde 3201 sayılı Kanun ve yukarıda belirtilen Anayasa Mahkemesi kararları da dikkate alındığında üst hukuk normlarında aykırı olmadığı değerlendirilmiştir Dava konusu Yönetmeliğin 19. maddesinin 4. fıkrasının ilk cümlesinde mülakat sınav komisyonu kararına itiraz edilemeyeceği, ikinci cümlesinde ise hakkında “Polis Amirleri Eğitimi Merkezi öğrenci adayı olamaz” kararı verilen adayların o yılın başvuru dönemi içinde yeniden başvuruda bulunamayacağı düzenlenmiştir. Anayasa’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesinde, herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu hüküm altına alınmıştır. Anılan madde ile Anayasal güvenceye bağlanan hak arama hürriyeti, temel hak kategorisinde yer almasının yanında, diğer temel hak ve hürriyetlerin korunması ve kullanılmasında üstlendiği görev nedeniyle de hukukun temel ilkelerinden birini teşkil etmektedir. Bu yönüyle, hak arama hürriyeti, niteliği itibariyle bünyesinde birden fazla ilkeyi barındıran bir hukuki müessese görünümü arz etmektedir. Kuşkusuz, bu ilkelerden biri de adil yargılanma hakkının da en önemli unsurlarından birini teşkil eden mahkemeye erişim hakkıdır. İptali istenilen düzenlemede mülakat sınav komisyonu kararına itiraz edilemeyeceği düzenlenmiş olup, bu işleme karşı yargı yoluna başvurulabilmesini engelleyen herhangi bir hükme yer verilmemiştir. Bununla birlikte idarenin takdir hakkını kanunlara uygun olarak kullanıp kullanmadığı hususunun denetlenebileceği açıktır. Bu bağlamda mülakat sınavına ilişkin kararlara karşı Anayasa’nın 125. maddesi gereğince idari yargı yolunun açık olduğu ve dava konusu düzenlemede anılan yargı yolunu kapatan veya zorlaştıran bir hükme yer verilmediği dikkate alındığında hak arama özgürlüğünün engellendiğinden söz edilemez. Hakkında “Polis Amirleri Eğitimi Merkezi öğrenci adayı olamaz” kararı verilen adayların o yılın başvuru dönemi içinde yeniden başvuruda bulunamayacağı şeklinde yapılan düzenleme ile idare ilgili yılda başarısız olan adayların sadece ilgili yılda açılacak sınavlara girmesini engellediği, daha sonra yapılacak sınavlara girememesi yönünde herhangi bir engelin bulunmadığı, sınav süreci bir bütün olarak değerlendirildiğinde belirli bir dönem aralığını kapsadığı, sınava başvuran aday sayısı ve sınav komisyonlarının iş yoğunluğu da dikkate alındığında, yapılan düzenlemedeki sınırlamanın ölçülü olduğu ve idarenin düzenlemedeki takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri uygun olarak kullandığı görüldüğünden söz konusu düzenlemenin hukuka uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Polis Amirleri Eğitim Merkezi emniyet mensubu öğrenci adayı amirlik eğitimi mülakat sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden yapılan inceleme;

Dava konusu olayda; davacının 2015 yılında İlk Derece Amirlik Eğitimi için sınava başvuru yaptığı, yazılı sınavdan 78 puan alarak başarılı olduğu, fiziki yeterlik sınavından 100 puan alarak başarılı sayıldığı ve mülakata çağrıldığı, mülakat sınavından soru havuzundan 662 sıra numaralı soruyu çektiği, çekilen soruda “İnsan hakları konusunda Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru ne zaman başladı” şeklinde soru sorulduğu, davacının soruya verdiği cevabın komisyon üyelerince değerlendirilmesi neticesinde 50 puan alarak başarısız sayıldığı görülmektedir. Dosyadaki bilgi ve belgelerde; mülakat komisyonunun usulüne uygun şekilde oluşturulduğu, davacının komisyon üyeleri tarafından; konu hakkında bilgi düzeyi, kendisinden istenileni kavrama, özgüveni, ifade etme yeteneği ve beden dilini kullanma becerisi yönünden değerlendirildiği ve yapılan değerlendirme neticesinde 50 puan aldığı, Yönetmelikte düzenlenen sözlü sınavdan başarılı sayılmak için gerekli olan en az 70 puan barajını aşamadığı görüldüğünden dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Her ne kadar Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği’nin 17. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan ”On” ibaresi Dairemizin 02/06/2021 tarih ve E:2020/3054, K:2021/2842 sayılı kararıyla hukuka aykırı bulunarak iptal edilmişse de, davacının usulüne uygun şekilde yapılan mülakat sınavında aranılan 70 puan barajını aşamadığı görüldüğünden, iptal edilen düzenlemenin davacının başarısız sayılmasına bir etkisi olmayacağı açıktır. Öte yandan, dava ret ile sonuçlandığından, davacının özlük haklarının iadesine yönelik isteminin de reddine karar verilmesi gerektiği açıktır. Açıklanan nedenlerle davanın reddine oybirliğiyle karar verilmiştir.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/4233 E.  ,  2021/3156 K.

Polis memuru olan davacının 10/02/2016 tarihinde yapılan Polis Amirleri Eğitimi Merkezi ilk derece amirlik eğitimi mülakat sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesi istemi ile, bu işlemin dayanağı olan, 16/7/2015 tarih ve 29418 sayılı Resmi Gazete ‘de yayınlanan Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği’nin 19. maddesinin 2., 3. ve 4. fıkralarının iptali istenilmektedir.

Davacı tarafından, Polis Amirleri Eğitim Merkezinde yapılan yazılı sınavdan 82 puan alarak başarılı olduğunu, fiziki yeterlik sınavından 95 puan alarak mülakat sınavına katıldığını, sorulara tam ve doğru cevaplar vermesine rağmen başarısız sayıldığını, herhangi bir görsel kayıt alınmadan yapılan sözlü sınavın yazılı sınav ve fiziki yeterlik sınavı sonucunu etkisiz kıldığını, dava konusu Yönetmeliğin 19. maddesinin 4. fıkrasının Anayasanın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine ve 36. maddesinde yer alan hak arama hürriyetine aykırı olduğunu, gerekli şartları taşımasına rağmen başarı değerlendirmesinin objektif olmadığı ve hukuka aykırı olduğunu, düzenleyici işlemin Danıştay’ın yerleşik içtihatlarına aykırı olduğunu ileri sürülmektedir.

Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği’nin 19. maddesinin 2., 3. ve 4. fıkraları yönünden yapılan inceleme;

Dava konusu Yönetmeliğin 19. maddesinin 2. ve 3. fıkrasında mülakat sınavının usul ve esasları ile mülakat sınav komisyonun vereceği kararların değerlendirme ve karar formuna işleneceği düzenlenmiş olup, söz konusu fıkralara göre adayların psikolojik yeterliliğinin; duygusal dengesizlik, dışa dönüklük, uyumluluk, sorumluluk, açıklık ve adayın polislik mesleğine istekli olması kıstaslarına göre psikolog veya rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümü mezunu üye tarafından değerlendirileceği ve bu değerlendirmenin mülakat komisyonu ile paylaşılacağı, adaylara, Başkanlıkça belirlenecek soruların yazılı olduğu bir kart çektirileceği, konu hakkında düşünmesi ve sunum yapması için süre verileceği, konu ile ilgili komisyonca adaya sorular sorulabileceği, değerlendirmede adayın; konu hakkında bilgi düzeyi, kendisinden istenileni kavrama, özgüveni, ifade etme yeteneği ve beden dilini kullanma becerisi olmak üzere beş ayrı kritere göre ve her bir kriter yirmi puan olmak üzere toplam yüz tam puan üzerinden yapılacağı, adayın mülakat sınavından başarılı olabilmesi için yüz puan üzerinden en az yetmiş puan alması gerektiği ve Mülakat sınavı komisyonunun başarılı olan adaylar hakkında “Polis Amirleri Eğitimi Merkezi öğrenci adayı olur”, başarısız adaylar hakkında “Polis Amirleri Eğitim Merkezi öğrenci adayı olamaz” kararı vereceği ve bu kararları karar ve değerlendirme formuna işleneceği düzenlenmiştir. Hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde, alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı kuşkusuzdur. Normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunmakta, daha sonra gelen kanunlar ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleri düzenleme yetkisini Anayasa’dan, yönetmelikler ise kanun ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinden almaktadır. Dolayısıyla; bir normun, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesi mümkün bulunmamaktadır. İdare tarafından üst hukuk normlarına uygun olarak hazırlanan yönetmelik hükmüyle davalı idare bünyesinde ilk derece amirlik eğitimini alacak personelin seçiminde objektif kriterlerin esas alındığı anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilenler ışığında dava konusu Yönetmeliğin 19. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında üst hukuk normlarına ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Diğer taraftan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinde sözlü sınav ibaresine yer verilmişken, dava konusu Yönetmelikte mülakat şeklinde düzenleme yapıldığı ve söz konusu fıkrada mülakat sınavının usul ve esaslarının düzenlendiği görüldüğünden bu durumun hukuka aykırı olup olmadığı da ayrıca tartışılması gereken bir konudur. Anayasa Mahkemesinin 18/05/2011 tarih ve E:2008/7, K:2011/80 sayılı kararında, mülakatı; bir kişinin davranış ve düşünceleri üstüne bilgi edinmek amacıyla sorulu cevaplı görüşme yapılarak ilgilinin muhakeme gücünü, bir konuyu kavrayıp özetleme ve ifade yeteneğini, genel ve fiziki görünümünü, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğunu ve liyakatini, yetenek ve kültürünü, çağdaş bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığını puan vermek suretiyle değerlendirme yöntemi olarak tanımlamış ve söz konusu Mahkemenin 04/12/2014 tarih ve E:2014/99, K:2014/181 sayılı kararında sözlü sınav da benzer şekilde tanımlanmış, aynı kararda sözlü sınav ile mülakatı aynı anlamda kullanılmıştır. 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu incelendiğinde Kanun koyucunun çeşitli maddelerde sözlü sınav ve mülakat sınavları ibarelerini kullandığı ve bu ibarelerin birbirinden farklı olarak değerlendirilmediği, aynı anlamda kullandığı görülmekte olup, her ne kadar 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinde sözlü sınav ibaresine yer verilmişse de dava konusu Yönetmelikte mülakat sınavı olarak düzenlenmesinde 3201 sayılı Kanun ve yukarıda belirtilen Anayasa Mahkemesi kararları da dikkate alındığında üst hukuk normlarında aykırı olmadığı değerlendirilmiştir Dava konusu Yönetmeliğin 19. maddesinin 4. fıkrasının ilk cümlesinde mülakat sınav komisyonu kararına itiraz edilemeyeceği, ikinci cümlesinde ise hakkında “Polis Amirleri Eğitimi Merkezi öğrenci adayı olamaz” kararı verilen adayların o yılın başvuru dönemi içinde yeniden başvuruda bulunamayacağı düzenlenmiştir. Anayasa’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesinde, herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu hüküm altına alınmıştır. Anılan madde ile Anayasal güvenceye bağlanan hak arama hürriyeti, temel hak kategorisinde yer almasının yanında, diğer temel hak ve hürriyetlerin korunması ve kullanılmasında üstlendiği görev nedeniyle de hukukun temel ilkelerinden birini teşkil etmektedir. Bu yönüyle, hak arama hürriyeti, niteliği itibariyle bünyesinde birden fazla ilkeyi barındıran bir hukuki müessese görünümü arz etmektedir. Kuşkusuz, bu ilkelerden biri de adil yargılanma hakkının da en önemli unsurlarından birini teşkil eden mahkemeye erişim hakkıdır. İptali istenilen düzenlemede mülakat sınav komisyonu kararına itiraz edilemeyeceği düzenlenmiş olup, bu işleme karşı yargı yoluna başvurulabilmesini engelleyen herhangi bir hükme yer verilmemiştir. Bununla birlikte idarenin takdir hakkını kanunlara uygun olarak kullanıp kullanmadığı hususunun denetlenebileceği açıktır. Bu bağlamda mülakat sınavına ilişkin kararlara karşı Anayasa’nın 125. maddesi gereğince idari yargı yolunun açık olduğu ve dava konusu düzenlemede anılan yargı yolunu kapatan veya zorlaştıran bir hükme yer verilmediği dikkate alındığında hak arama özgürlüğünün engellendiğinden söz edilemez. Hakkında “Polis Amirleri Eğitimi Merkezi öğrenci adayı olamaz” kararı verilen adayların o yılın başvuru dönemi içinde yeniden başvuruda bulunamayacağı şeklinde yapılan düzenleme ile idare ilgili yılda başarısız olan adayların sadece ilgili yılda açılacak sınavlara girmesini engellediği, daha sonra yapılacak sınavlara girememesi yönünde herhangi bir engelin bulunmadığı, sınav süreci bir bütün olarak değerlendirildiğinde belirli bir dönem aralığını kapsadığı, sınava başvuran aday sayısı ve sınav komisyonlarının iş yoğunluğu da dikkate alındığında, yapılan düzenlemedeki sınırlamanın ölçülü olduğu ve idarenin düzenlemedeki takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri uygun olarak kullandığı görüldüğünden söz konusu düzenlemenin hukuka uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

 Polis Amirleri Eğitim Merkezi emniyet mensubu öğrenci adayı amirlik eğitimi mülakat sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden yapılan inceleme;

Dava konusu olayda; davacının 2015 yılı İlk Derece Amirlik Eğitimi için sınava başvuru yaptığı, yazılı sınavdan 82 puan alarak başarılı olduğu, fiziki yeterlik sınavından 95 puan alarak başarılı sayıldığı ve mülakata çağrıldığı, mülakat sınavından soru havuzundan 572 sıra numaralı soruyu çektiği, çekilen soruda “Türkiyede’ki hizbullah terör örgütünden genel hatlarıyla bahsediniz” şeklinde soru sorulduğu, davacının soruya verdiği cevabın komisyon üyelerince değerlendirilmesi neticesinde 50 puan alarak başarısız sayıldığı görülmektedir. Dosyadaki bilgi ve belgelerde; mülakat komisyonunun usulüne uygun şekilde oluşturulduğu, davacının komisyon üyeleri tarafından; konu hakkında bilgi düzeyi, kendisinden istenileni kavrama, özgüveni, ifade etme yeteneği ve beden dilini kullanma becerisi yönünden değerlendirildiği ve yapılan değerlendirme neticesinde 50 puan aldığı, Yönetmelikte düzenlenen sözlü sınavdan başarılı sayılmak için gerekli olan en az 70 puan barajını aşamadığı görüldüğünden dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Her ne kadar Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği’nin 17. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan ”On” ibaresi Dairemizin 02/06/2021 tarih ve E:2020/3054, K:2021/2842 sayılı kararıyla hukuka aykırı bulunarak iptal edilmişse de, davacının usulüne uygun şekilde yapılan mülakat sınavında aranılan 70 puan barajını aşamadığı görüldüğünden, iptal edilen düzenlemenin davacının başarısız sayılmasına bir etkisi olmayacağı açıktır. Öte yandan, dava ret ile sonuçlandığından, davacının özlük haklarının iadesine yönelik isteminin de reddine karar verilmesi gerektiği açıktır. Açıklanan nedenlerle Polis Amirleri Eğitim Merkezi emniyet mensubu öğrenci adayı amirlik eğitimi mülakat sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesi istemi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Don`t copy text!