CEZAEVLERİNDE GERÇEKLEŞEN HAK İHLALLERİ [1]

CEZAEVLERİNDE GERÇEKLEŞEN HAK İHLALLERİ [1]

 

Tutuklu, sözlük anlamıyla kanun yoluyla hürriyetlerinden alıkonularak bir yere kapatılan kimsedir. Hükümlü ise, mahkeme kararı ile ceza hükmü verilmiş ve verilen ceza kararı kesinleşmiş kimseler için kullanılır. Bir de hükümözlü şeklinde kullanılan bir kavram olsa da bu halin tutukluluk durumundan farkı olmayıp, sadece tutukluluk halinin ilk derece mahkemesi sonrasında da devam ettiğinde kullanılmaktadır. Söz konusu kişiler ülkemizde Ceza İnfaz Kurumlarında tutulmaktadır.

Ceza İnfaz Kurumlarında bulunan tutuklu, hükümlü veyahut hükümözlü olan kişilerin anayasamız gereğince kullanabileceği haklar bulunmaktadır.

Ceza İnfaz Kurumlarında bulunan kişilerin talepleri toplum içesinde önemsiz veyahut “olmasa da olur” şeklinde görünebilmektedir. Fakat özgürlüğünü kaybetmiş bir kişi açısından dış dünya ile kurulan tek imkân olan ve haberleşme hürriyeti kapsamındaki mektup, telefon ve faks gibi haklar önem arz etmektedir. Yine kişinin ailesi ve yakınları ile “görüş günlerinde” kurduğu bağlantı aile birliğinin devamı açısından önemlidir. İnsanın insan olmasından kaynaklı gereklerinin yerine getirilmesi, duş almak, tuvalet ihtiyacının giderilmesi ve yeme-içme gibi temel ihtiyaçların sağlanması gerekmektedir. AİHM’e göre hükümlü ve tutuklu olanlar Sözleşme kapsamında kalan temel hak ve hürriyetlerin tamamına kural olarak sahiptir (Hirst/Birleşik Krallık (No. 2), B. No:74025/01, 6/10/2005, § 69). Devam

BİR İNSANLIK SUÇU- İŞKENCE

BİR İNSANLIK SUÇU- İŞKENCE

 

İŞKENCE SUÇU

 

İŞKENCE NEDİR ?

İşkence suçu; sistematik ve belli bir sürece yayılan fiillerle kamu görevlisinin bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlar sergilemesi ile oluşur.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 3. Maddesinde; ” Hiç kimse işkenceye veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz.” hükmü mevcuttur. Bu hüküm AİHS’in 14 kelime ile en kısa hükmüdür. Ancak metnin kısa olması metnin taşıdığı anlamın derinliğini azaltmaz.

Anayasamızın 17. Maddesinin 3. Fıkrasında “Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.” hükmü mevcuttur.

Türk Ceza Kanunun 94. Maddesinde “Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” hükmü ile işkence tanımı yapılmıştır.

Devam

Don`t copy text!